Katıldığı TV programında konuşan Akman, maliyetlerdeki artış kadar iç talep ve dış pazarlardaki gelişmelerin de yumurta fiyatları üzerinde etkili olduğunu ifade etti.
Yumurta üretiminde en önemli maliyet kaleminin yem olduğunu ve yem hammaddeleri açısından Türkiye’nin ithalata bağımlı olduğunu anımsatan Akman, “Yumurta üretiminde kullanılan yemin önemli bir kısmı ithalata bağımlı. İthalata bağımlı olunca da döviz kurları faktörü öne çıkıyor. Öte yandan ürünü satarken de yüzde 70-80’i iç piyasaya satılıyor. Yumurta üreticisi, tüccarı, iş insanları bu süreci ihracatla iyi yönetiyor ve maliyet etkisini bu şekilde dengelemeye çalışıyor” ifadelerine yerdi.
Yumurtanın 2023’ten beri en şanslı hayvansal protein kaynağı olduğunu vurgulayan Akman, dünya piyasasıyla karşılaştırıldığında Türkiye’de yumurtanın çok ucuz odluğunu iç piyasada diğer protein kaynaklarıyla da karşılaştırdığında ucuz kaldığını belirtti.
Son aylarda Süveyş Kanalında yaşanan kriz burada etkili olduğunu söyleyen Akan, kriz çıktıktan sonra yumurta ihracatında belirli sıkıntılarla karşılaşmaya başladıklarını bu sıkıntıları Rusya gibi farklı pazarlarla aşmaya çalışılsa da arz fazlasının olduğunu söyledi.
Gıda enflasyonunun manşet enflasyondan daha yüksek seyrettiğini anımsatan Akman, ikinci ve üçüncü çeyrekte enflasyonun ne olacağını tahmin edemediklerini ancak yılın ikinci altı ayında yumurta fiyatlarındaki artışın gıda enflasyonuna yakınsayacağını düşündüğünü belirtti
Akman, maliyetler ne kadar artarsa yumurta fiyatlarının da en az onun kadar artacağını eğer bu artış devam etmezse ve çiftçi kazanamazsa daha fazla arz şoklarına dolayısıyla da fiyat şoklarına hazır olunması gerektiğini belirtti. Akman, o yüzden yumurta fiyatlarının ikinci altı aylık dönemde enflasyona paralel ve üstünde artacağını tahmin ettiğini dile getirdi.