Teknolojinin gelişimi ve yapay zekanın ilerleyişi tartışmaları ve korkuları da beraberinde getirirken, siber güvenlik endişelerinin de tavan yaptığı yıllar içerisindeyiz.
Artık yalnızca bilgilerimiz değil, fotoğraflarımız, çocuklarımız ve hatta hayatımız siber güvenlik tehdidi altında görülüyor.
Ancak sadece siber saldırı ile değil, gizli takip yazılımlarıyla da hayatımızın izlendiğini, ilişkilerin ve kişilerin takip edildiğini görüyoruz. Habertürk’ten Cem Özenen’nin haberine göre; Özel hayatı da önemli ölçüde tehdid eden bu yazılımların kullanımı yıldan yıla artarken Türkiye’de listede üst sıralarda yer alıyor.
State of Stalkerware 2023 raporuna göre, dünyada 31 bin mobil kullanıcının, aile içi tacizcilerin kurbanlarını izlemek için kullandığı gizli izleme yazılımları olan stalkerware yazılımlarına maruz kaldığını gösteriyor.
Stalkerware yazılımları genellikle akıllı telefonlarda, tabletlerde ve bilgisayarlarda yasal hırsızlık önleme veya ebeveyn kontrolü uygulamalarıymış gibi görünür. Ancak gerçek doğaları göründüğünden çok daha farklıdır. Genellikle takip edilen kişinin rızası ve bildirimi olmadan yüklenen bu yazılımlar, yazılımı yükleyen failin yazılımın yüklendiği kurbanın hayatı üzerinde kontrol sahibi olmasını sağlar. Stalkerware yazılımlarının yetenekleri uygulamaya bağlı olarak değişiyor.
BİR ÖNCEKİ YILA GÖRE YÜZDE 5,8 ARTIŞ
Önde gelen siber güvenlik firmalarından Kaspersky, bu konuya dikkat çekmek amacıyla küresel olarak dijital takipten etkilenen kişi sayısını daha iyi anlamayı amaçlayan The State of Stalkerware adlı yıllık raporunun yenisini yayınladı. Raporun verileri, 2023 yılında dünya çapında 31 bin 31 tekil kişinin takip yazılımlarından etkilendiğini ortaya koydu ve bu sayı 2022’ye kıyasla %5,8 artış gösterdi. Rakamlar, 2021’deki düşüş eğiliminin tersine döndüğünü ve dijital tacizin küresel bir sorun olmaya devam ettiğini doğruluyor.
TÜRKİYE 5. SIRADA!
Kaspersky Security Network’e göre 2023 yılında Rusya, Brezilya ve Hindistan kullanıcı sayısı itibariyle bu tür yazılımlardan en çok etkilenen ilk üç ülke oldu. Bir önceki yıl ilk beşe giren İran hala ilk beşte yer alıyor. 2021 ile karşılaştırıldığında bu sorundan etkilenen ilk 10 ülke çok az değişti. Almanya 7’inci sıradan 10’a düşerken, 2022’de 8’inci sırada olan Suudi Arabistan bu yıl en çok etkilenen ülkeler arasında değil. Türkiye ise en çok etkilenen 5. ülke olarak listede yer aldı.
2023’te dünyada stalkerware yazılımlarından en çok etkilenen ilk 10 ülke:
TAKİP YAZILIMLARIYLA ŞİDDET İLİŞKİSİ
Diğer yandan katılımcıların %12’si partnerinin telefonuna parametreler yüklediğini veya ayarladığını, %9’u ise partnerine izleme uygulamaları yüklemesi için baskı yaptığını kabul etti. Bununla birlikte partnerini farkında olmadan izleme fikri bireylerin çoğunluğu (%54) tarafından onaylanmadı ve bu tür davranışlara karşı olunduğuna dair bir tavır ortaya koyuldu. Bir partnerin çevrimiçi faaliyetlerinin rızaya dayalı olarak izlenmesine yönelik tutumlarla ilgili olarak, katılımcıların %45’i bu durumu onaylamadığını ifade ederek gizlilik haklarının önemini vurguladı. Buna karşılık %27’si ilişkilerde tam şeffaflığı destekleyerek rızaya dayalı izlemeyi uygun görürken, %12’si yalnızca karşılıklı anlaşmaya varıldığında bunu kabul edilebilir bulduğunu ifade etti.
BİRÇOK ÜLKEDE BU YAZILIMLARI KULLANMAK YASAK DEĞİL
Dünyanın birçok ülkesinde stalkerware yazılımlarının kullanımı yasak değil. Ancak böyle bir uygulamanın başka bir kişinin akıllı telefonuna rızası olmadan yüklenmesi yasa dışı bir davranış olarak cezalandırılabiliyor. Bununla birlikte durumdan sorumlu tutulacak olan kişi uygulamanın geliştiricisi değil kullanıcısıdır, yani failidir. Diğer ilgili teknolojilerle birlikte stalkerware, teknoloji destekli istismarın bir unsurudur ve genellikle ilişkilerde istismar amaçlı kullanılır.
Refuge (Birleşik Krallık) Teknoloji Destekli İstismar ve Ekonomik Güçlendirme Ekibi Başkanı Emma Pickering de konu ile ilgili, “Bu raporda vurgulanan istatistikler gerçekten endişe verici, ancak ne yazık ki sonuçlara şaşırmadık. Refuge’da, takipçi yazılımlarla ilgili endişelerini bildiren mağdurlarda tedirgin edici bir artış görüyoruz. Teknoloji istismarının herhangi bir biçiminin tek başına kullanıldığını nadiren gördüğümüzü belirtmek çok önemlidir. Takip yazılımlarının yanı sıra, istismarcılar genellikle zarar ve sıkıntıya neden olmak için teknolojinin diğer biçimlerini de kötüye kullanırlar. Bu nedenle, kurumlar olarak her zaman ayrıntılı bir teknoloji değerlendirmesini tamamladığımızdan ve hayatta kalanların tüm hesaplara ve cihazlara yeniden erişim kazanmalarına destek olduğumuzdan emin olmalıyız. Kullanılan teknolojiyi anlamak, zarar vermek için kullanılmasını engellemeye çalışmak ve işbirliği içinde tasarım yoluyla güvenlik oluşturmaya çalışmak için daha geniş teknoloji topluluğuyla birlikte çalışmaya devam etmemiz zorunludur” şeklinde konuştu.