Macaristan Parlamentosu, uzun bir zamandır beklenen İsveç’in Kuzey Atlantik İttifakı’na (NATO) üyeliğinin onaylanması konusunu bugün gündemine aldı ve 188 oyla İsveç’in ittifak üyeliğine dahil olması kabul edildi. Böylece NATO üyesi tüm ülkeler İsveç’in katılımını onaylamış oldu.
Oylamada 6 parlamenter de hayır oyu kullandı.
NATO üyesi ülkeler arasında Macaristan’ın da “kabul” kararını aldığı bugünkü oylama, İsveç’in NATO üyeliği için başvurusunun ardından 649 ve Macar hükümetinin de İsveç’in ve Finlandiya’nın katılımını onaylama önerisini parlamentoya sunmasının ardından 592 gün geçtikten sonra gerçekleşti.
Böylece NATO üyesi ülkeler arasında son ülke olarak Macaristan’ın da onay vermesiyle, Finlandiya’nın ardından İsveç de Kuzey Atlantik İttifakı’na kabul edilmiş oldu.
Macaristan İsveç’in üyeliğini neden engelledi?
İki İskandinav ülkesinin NATO’ya katılma girişimi, Türkiye ve Macaristan tarafından uzun bir süre engellenmişti.
Türkiye’nin gerekçeleri, katılım için başvuran iki ülkenin, ama özellikle de İsveç’in, Türkiye ve Avrupa Birliği tarafından terör örgütü olarak nitelendirilen PKK ve bağlantılı bazı kurumların faaliyetine ülkede göz yumması iddiasına dayanıyordu.
Macaristan ise, bu ülkelerin Macaristan’a yönelik olarak, hukuk devleti eksikliklerini gerekçe göstererek gündeme getirdikleri eleştirileriyle Macaristan’ın içişlerine müdahale ettiklerini öne sürüyor, itirazlarında bunu öne çıkarıyordu. Ancak bu müdahalelerin ne olduğuna dair tatmin edici yanıtlar verilemiyordu.
Daha sonraki süreç içinde Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın “İsveç Türkiye’yi ikna etsin, biz bu süreçte onay veren son ülke olmayacağız” demecinden de anlaşıldığı gibi, Macaristan’ın üyelikleri engelleme faaliyetinde aslında göz önünde bulundurduğu husus Türkiye ile olan sıkı ilişkileriydi.
Son yıllarda Budapeşte ve Ankara arasında son derece sıkı ve üst düzey bir ilişkiler ağı yaratılmıştı ve Macaristan, Türkiye ile olan bu işbirliğine sadık kalma niyetinde görünüyordu.
Ancak Ocak 2023’de, Washington’la F-16 pazarlıklarının aniden olumlu bir şekilde sonuçlanmasının ardından Ankara İsveç’in üyeliğine sürpriz bir hızla onay verince Macaristan da kendini hiç arzu etmediği bir pozisyonda buldu: İsveç’in üyeliğini son onaylayan ülke olacaktı.
Finlandiya’nın üyeliği her iki ülke tarafından da daha önce onaylanmıştı.
Türkiye’nin onayı Macaristan’ı neden zor duruma düşürdü?
Aynı zamanda bir Avrupa Birliği üyesi olan Macaristan Batı ittifakının ana merkezleri olan Washington ve Brüksel ile ilişkilerinde sorunlar yaşıyor.
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısıyla başlayan savaş ile ilgili gelişmelerde aldığı tavır, Batı ve Rusya arasında izlemeye çalıştığı orta yolcu çizgi, Rusya’ya karşı Batılı ülkeler tarafından gündeme getirilen ambargoları hafifletmeye yönelik çabaları, hatta AB içinde bu tür yaptırım kararlarını zaman zaman veto ile etkisizleştirmesi nedeniyle Macaristan Batılı müttefikleri tarafından ciddi bir şekilde eleştiriliyor.
Batılı müttefikleri Macaristan’ı Rusya’yı kayırmak istemekle, bir yandan Batı ittifaklarının üyesi olurken, diğer yandan da Rusya ile olan ilişkilerini, Batının uyarılarına karşı gündemde tutmak istemekle itham ediyorlar.
Macaristan ise bütün bu eleştirileri Macaristan’ın egemenlik haklarına müdahale olarak değerlendirip karşı çıkıyor. Budapeşte yönetimi Macaristan’ın Batının kopmaz bir parçası olarak kalacağını, eleştirilerinin Batının temel değerlerine değil, Batılı ülkelerin uyguladıkları uluslararası politikaya karşı olduğunu vurguluyor.
İşte bu hassas dengeler içinde Macaristan Batı ile olan ilişkilerini koparmadan, ama kendi politikasından taviz de vermeden gidebileceği son noktaya kadar gitmek isterken, İsveç’in NATO üyeliğinin kabulüne evet diyen son ülke konumunda kaldığı için tedirginlik yaşadı.
Macaristan prestij kaybetmeden nasıl ‘evet’ dedi?
Türkiye’nin onayından sonra Macaristan’ın da İsveç’in üyeliğini onaylayacağı artık belliydi. Ancak bunun için Budapeşte bu adımı haklı gösterecek gerekçeler de bulmalıydı.
Ankara’dan kabul haberinin gelmesinin ardından Macaristan da hemen üyeliğe yeşil ışık yaktı, ama ilk açıklamada, NATO üyeliği konusunun görüşülmesi için İsveç Başbakanı Ulf Kristersson’un Budapeşte’ye davet edildiği de yer alıyordu.
İsveç hükümetinin “bu konuda görüşülecek yeni bir husus yok” gerekçesiyle daveti nazik bir şekilde reddetmesinin ve İsveç başbakanının “elbette Budapeşte’yi ziyaret etmekten memnunluk duyarım, ama önce üyeliğimiz kabul edilsin” mealindeki açıklamasının ardından Budapeşte B planını devreye soktu.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban, bir haftalık suskunluğun ardından Parlamento dışişleri komisyonundan geçen İsveç’in NATO üyeliğinin Parlamentoya onay için sevk edildiğini, bu arada İsveç başbakanı ile defalarca görüştüklerini, iki ülkenin savunma sanayisi ile ilgili önemli bir sözleşme imzalama hazırlıkları yapıldığını ve önümüzdeki günlerde Kristersson’un Budapeşte’ye geleceğini duyurdu.
Gerçekten de geçtiğimiz haftanın ortalarında Kristersson Budapeşte’ye geldi, henüz ne olduğu tam olarak bilinmeyen, ama İsveç tarafından üretilen üç Grippen savaş uçağının Macaristan’a satılmasını da içeren bir savunma sanayi anlaşması imzalandı.
İşte bu ziyaret, Macaristan’ın onaylamak için 592 gündür sürüncemede bıraktığı İsveç’in üyeliği sürecine nokta konulmasına olanak sağladı.
Şimdi bu karar Macaristan Devlet Başkanı tarafından imzalanacak ve yürürlüğe girecek.
Ancak Macaristan’ın yeni devlet başkanı da İsveç’in NATO üyeliğinin onaylandığı Parlamentonun bugünkü oturumunda seçilecek. Eski devlet başkanı Katalin Novak, pedofil bir suçluya yardım etmekle suçlanan bir mahkûm için çıkardığı af nedeniyle istifa etmek zorunda kalmıştı.
İktidar partisi FIDESZ Macaristan Anayasa Mahkemesi başkanı Tamas Sulyok’u cumhurbaşkanlığına aday gösterdi.
İsveç’in NATO üyeliği oylanırken parlamento yeni cumhurbaşkanını henüz seçmemişti.